Yaşandıkça keyif veren bir kentin
okundukça keyif veren dergisi.
ANA SAYFA
REKLAM
Abone
İLETİŞİM
YAZARLAR
Yayın Kurulu
İmece
Ayse Perin (Tatari)
Toprağın Tuzu
Avram Ventura
Uyum içinde
Günter Soydanbay
Kentsel hafıza
Prof. Dr. Levent Kırılmaz
Çocuklarımız ve gerçekler
Özlem Yurdakul
Diyetinizde sodyum
Zekeriya Şimşek
Çeşme’leşen Urla
İzmir Life
YAZARLAR
Yayın Kurulu
İmece
Ayse Perin (Tatari)
Toprağın Tuzu
Avram Ventura
Uyum içinde
Günter Soydanbay
Kentsel hafıza
Prof. Dr. Levent Kırılmaz
Çocuklarımız ve gerçekler
Özlem Yurdakul
Diyetinizde sodyum
Zekeriya Şimşek
Çeşme’leşen Urla
Geri
İleri
MAYIS HAZİRAN 2025
İzmir Life: imecenin en güzel örneklerinden biri... Bahar ve yaza giriş sayımız biraz gecikti ama her zaman olduğu gibi "dolu dolu" bir dergi sizi bekliyor. İmecenin en güzel örneklerinden biri olarak üretilen İzmir Life siz değerli okurlarına layık olma gayretini sürdürüyor.
KÖRFEZ NEFES ALACAK
“Temiz Körfez” operasyonunda üç buçuk ay geride kaldı?200 bin ton çamur çıkarıldı İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir Körfezi’nde sirkülasyonu sağlayarak denizin temizlenmesinde önemli rol oynayacak dip tarama çalışmalarında üç buçuk ayı geride bıraktı. Aralık ayında başlayan çalışmalar kapsamında bugüne kadar 2 tarama ve 4 taşıma gemisi ile Körfez’in tabanından 200 bin ton çamur çıkarıldı. İZSU Genel Müdürlüğü Haziran ayına kadar Peynircioğlu Deresi ağzı ve Körfez’in kuzey aksını kapsayan bölgede ilk etapta 1 milyon ton dip çamuru tarayacak. İZSU Genel Müdürlüğü bu çalışmaları 440 milyon liralık yatırımla gerçekleştirecek. 6 gemi ile birlikte Körfez’de temizlik çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini ifade eden İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “İZSU Genel Müdürlüğü olarak Körfez tarama çalışmalarımıza Çiğli’de devam ediyoruz. Tarama yaptığımız bölgede derinliği 4 metreye kadar artırdık. Doğal bir akıntı kanalının üzerindeyiz. Bu doğal akıntıyla birlikte derinliği artırarak akış hızını çoğaltmayı hedefliyoruz. Körfez’in bazı noktaları şu anda göle dönüşmüş durumda. Karasallığı bitirecek bu çalışmamızla hem çamurların biriktiği yerin temizlenmesini sağlayacağız hem de sirkülasyon sayesinde suyun kalitesini artıracağız” dedi.
YAPAY ZEKA ZİRVESİ
Yapay Zekâ Çağının yol haritası İzmir’den çizilecek Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ve Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD), iş dünyasının dijital dönüşüm yolculuğuna yön vermek amacıyla bir kez daha güçlerini birleştiriyor. 15 Mayıs 2025 tarihinde İzQ İnovasyon Merkezi’nde düzenlenecek olan EGİAD-ESİAD Yapay Zekâ Zirvesi, “Dönüştüren Güç” temasıyla gerçekleştirilecek. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, yapay zekânın iş dünyasında yeni bir kurucu güç haline geldiğini vurgulayarak, karar alma süreçlerini hızlandırdığını ve kaynak verimliliği sağladığını belirtti. ESİAD Başkanı Sibel Zorlu da, “Yapay zekayı artık yalnızca bir araç değil; stratejik bir yol arkadaşı, iş dünyasının yeni nesil aklı olarak görüyoruz. Zirvemiz dönüşüme yön vermek ve iş dünyasını geleceğe hazırlamak için önemli bir buluşma noktası olacak” dedi. Zirveye, Egeli sanayicilerin yanı sıra dijitalleşme yolunda ilerleyen şirketlerin temsilcileri, yapay zekâ ve yazılım konusunda çalışan girişimciler ve yatırımcılar, yeni trend teknolojileri takip eden gençler ve uzmanlar katılacak.
AYLİN NAZLIAKA İLE SÖYLEŞİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve ‘Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan Sorumlu Gölge Kabine Üyesi’ AYLİN NAZLIAKA: “Yenildiğinde değil, vazgeçtiğinde kaybedersin!” Yazılarımı takip edenler iyi bilir; "Kafe Kariyer" söyleşilerinde genellikle profesyonel yaşamımda yolumun kesiştiği, birlikte çalışmaktan keyif aldığım, sivil toplumda iz bırakan dostlarla bir araya geliyorum. Konuklarım, bana ilham veren, deneyimleriyle ufkumu açan kıymetli insanlar. Onları sizlerle, özellikle de kariyer yolculuğunun başındaki gençlerle buluşturmak; nasıl düşündüklerini, karşılaştıkları zorlukları nasıl aştıklarını ve hangi değerlerle yollarına devam ettiklerini paylaşmak bana büyük mutluluk veriyor. Ülkemizin zor zamanlardan geçtiği bu dönemde, gençlerin toplumsal konularda daha fazla sorumluluk üstlenmeleri ve belki de kariyerlerini siyaset yönünde şekillendirmeleri mümkün. Bu nedenle bu kez konuğum CHP Genel Başkan Yardımcısı 26. Dönem Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka. Eminim, pek çoğunuz kendisini biliyorsunuz. Ama ben yine de, otuz yıllık tanışıklığımızdan gelen bir içtenlikle, kendi gözümden kısaca tanıtmak istiyorum. Aylin Nazlıaka, TED Ankara Koleji ve ODTÜ İktisat mezunu. 24 yaşında Türkiye’nin insan kaynakları alanındaki ilk şirketini kurarak genç yaşta dikkat çekti. Harvard Üniversitesi'nde "Yükselen Liderler" programını tamamladı. İş dünyasında olduğu kadar sivil toplumda da aktif görevler aldı, pek çok platformda gençlere ilham veren konuşmalar yaptı. Siyasete adım attıktan sonra, özellikle gençlerin ve kadınların eşit fırsatlara ulaşabilmesi için çalıştı. Ankara milletvekilliği yaptı, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu'nda görev aldı. Şu anda da CHP’nin etkili isimlerinden biri olarak çalışmalarını sürdürüyor. Hayvanlara ve doğaya olan sevgisi, spora verdiği destek ve aldığı sayısız ödülle tanıdığımız Aylin Hanım'la bu söyleşide siyasi kariyeri üzerine samimi bir sohbet yapacağız. Hazırsanız başlayalım...
TİUS BAR
Tius Bar 12 ay açık olması nedeniyle Çeşme'de yaşayanlar tarafından el üstünde tutulan, küçük, sempatik ve konumu nefis bir mekan... Çeşme'nin en gözde bölgesi Yıldızburnu'nda 2004 yılından bu yana hizmet veren Tius Bar'ın şifresini çözebilmek için Müge Kuralı ile bir mini sohbet yaptık ve şunları öğrendik... Uzun yıllar reklam sektöründe çalıştıktan sonra ani bir kararla Tius'u açmış. Kendi yaratıcılığını da katarak eşşiz lezzetler oluşturmuş.
RESMEN EPİK RUHEN HALA CORSİNİLER
Resmen Epik ruhen hâlâ Corsiniler Türkiye, tarihi boyunca talihinin pek az döndüğü Eurovizyon macerasına yine bir heves hazırlanırken hatırladık: 30 yıl önce de 21 yaşında bir kadın şarkıcı, sözlerini yazıp bestelediği bir şarkıyla temsil edecekti Türkiye'yi. Ama 30 yıl önce de İsrail ile Filistin savaştaydı ve yarışma Kudüs'te yapılacaktı. Ortadoğu'nun ağır çekimde seyreden hayatı engelledi belki de bir yıldızın ünlenmesini ve belki de Türkiye'nin Eurovizyon tarihine yazılacak ender başarılardan birini... Kudüs'e gidemeyen o kız, İzmirli Maria Rita Epik'ti. Evet, sahnelerin yıldızı olamadı ama müzik eğitimciliğinde bir yıldız oldu. İzmir'in en eski ve ciddi müzik okullarından birini kurdu, binlerce çocuğun hayatını değiştirdi, yenilerini yetiştirmeye de devam ediyor. Maria Rita Epik, İzmir'in kültürel hayatını böyle zenginleştiriyor ya, aslında onun ailesi de bu kentin kültürel zenginliklerinden biri. Kökeni İtalya'ya dayanan, Avusturya-Macar, Ermeni ve Yunan gelinlerle melezleşen, Yunanistan'ın Tinos adasından geçerek 19'uncu yüzyıl sonunda İzmir'e yerleşen Levanten bir aileden geliyor. 1875 yılından bu yana İzmir'de köklenmiş, Corsini olan soyadlarını 1934'te Epik olarak değiştirmişler. Aile kendini, atalarına yüzlerce yıl eşlik eden soyadlarıyla tanımlıyor. Onun için anlatılan aslında, dünya üzerindeki yüzlerce Corsini ailesinden birinin hikâyesi.
ÇEŞME'DE SAKIZLAR
Sakız Ağacım Çeşme projesinde her bağış bir fidan… İstinyePark İzmir ve Sakız Ağacım Çeşme iş birliğiyle, sakız ağaçlarının geleceğine destek olmak amacıyla İstinyePark İzmir ana etkinlik alanında gerçekleşen ücretsiz etkinliğin ardından projenin ikinci ayağı Alaçatı gerçekleşti. İstinyePark İzmir Genel Müdürü Ozan Canbolat ve ekibi ile Harmoni Network Ajansı’nın Alaçatı’ya gerçekleştirdiği ziyarette Proje Koordinatörü Hasan Ege Tütüncüoğlu ziyaretçilere ev sahipliği yaptı. İstinyePark İzmir’in Sakız Ağacım Çeşme Ağaçlandırma Projesi’ne bağışladığı 100 sakız fidanının dikildiği alanlar hep birlikte gezildi ve hatıra fotoğrafları çekildi. Ardından Proje Koordinatörü Hasan Ege Tütüncüoğlu ziyaretçilere yakın zamanda Çeşme Belediyesi tarafından hayata geçirilecek Park Sakız Alaçatı Sergi Alanı’nı gezdirdi ve sakız ağacının Çeşme’deki serüveniyle ilgili detaylı bilgiler verdi. Doğanın mucize miraslarından biri olan sakız ağacını yeniden anavatanıyla buluşturan projenin önemine dikkat çeken Tütüncüoğlu, İstinyePark İzmir ailesine verdikleri desteklerden dolayı teşekkür etti. İstinyePark İzmir’in bu projeyle sadece alışveriş ve yaşam merkezi olmanın ötesinde, doğa ile uyumlu bir kalkınma modeli sunarak; bölgeye özgü, coğrafi işaretli ve yüksek katma değerli Çeşme Damla Sakızı’nın tanıtımına önemli bir katkı sağladığını belirten Canbolat ise birlikte farklı projelerde tekrar yer alacaklarının müjdesini verdi.
SUSUZ YAZA HAZIR OLALIM
Susuz yaza hazır olalım! Veriler, özellikle Ege Bölgesi’nde durumun dramatik boyutlara ulaştığını gösteriyor. Yüzde 79 ile normaline göre en yüksek düşüş bu bölgede kaydedildi. Manisa, İzmir, Denizli gibi illerde yağış miktarındaki azalma yüzde 80’i aştı. Manisa’da metrekareye düşen yağış sadece 6 kilogram oldu. Tarımsal üretimde Türkiye’nin öncü bölgelerinden biri olan Ege, suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemde ciddi bir açlıkla karşı karşıya. Üzümden zeytine, pamuktan sebzeye kadar birçok üründe verim düşüşü yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
ÇAPACI ÇİFTLİĞİ
Çapacı Çiftliğinin gözdesi: Enginar Bu yıl "Bir Enginar Bin Lezzet" söylemi ile 25-27 Nisan tarihlerinde yapılan “Uluslararası Urla Enginar Festivali”, konusunda uzman konuşmacılar, müzik dinletileri, atölyeler, benzersiz tarifler, leziz yemekler ve özel etkinlikler ile bir hayli renkli geçti. Potasyumca zengin olan, içeriğindeki Cynarin maddesi ile safra kesesi salgısını artırarak karaciğerin daha rahat çalışmasını sağlayan, taze olduğu dönemde sapının çiçek tablası ile birlikte tüketilen enginar, ülkemizde en çok İzmir'de Urla Yarımadası'nda yetiştiriliyor. Ayırt edici özellikleri tescillenerek yerel coğrafi işaret ile korunan Urla Sakız Enginarı yetiştiricisi İlker Çapacı ve oğlu Efe Çapacı ile konuştuk.
HERKE, KERPE, İSTANBULYA
Herke, Kerpe, İstanbulya... Bu ay Onikiadalar’ın en güneyindeyiz... Sayıları 60’ı bulan ancak Roma’dan beri“Onikili Meclisler” tarafından yönetilen, 1912’ye kadar Osmanlı’nın, 1947’ye kadar da İtalyanların hakimiyetindeydi. Adalar son 60 yıldır Yunanistan’ın yönetiminde... Adalarda Roma, Bizans, Osmanlı ve İtalyan izlerine her adımda rastlamak mümkün… Rodos’un en güneyinde bulunan Halki, Karpathos ve Astipalia Adaları’nın Türkçe isimleri Onikiadalar Valiliği’nin broşüründe de yer alıyor... Sırasıyla Herke, Kerpe ve İstanbulya...
SOSYAL SORUMLULUK
16. Kurumsal Sorumluluk Zirvesi 16. Kurumsal Sorumluluk Zirvesi, ‘güven’ teması ışığında yeşil finansmandan eşitliğe sektörün geleceğini tartışarak sürdürülebilir yarınlara ışık tuttu Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği (TKSD), 20. kuruluş yıl dönümünde 16. Kurumsal Sorumluluk Zirvesi’ni İzmir İZQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirdi. Ege Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) stratejik ortaklığı ve Norm Holding ana sponsorluğunda düzenlenen zirve, “Güven” temasını merkeze alarak iş dünyası, kamu, sivil toplum ve akademiden önemli isimleri bir araya getirdi.
2. İAAF İZMİR SANAT VE ANTİKA FUARI
2. İAAF İzmir - Sanat Ve Antika Fuarı İzmir, 7-11 Mayıs tarihlerinde renkli bir yolculuğa tanık oldu. Geçen yıl büyük ilgiyle karşılanan İAAF İzmir – Sanat ve Antika Fuarı bu yıl daha da zenginleştirilmiş içeriğiyle sanatseverlerle buluştu. Dünya genelinde birçok önemli sanat fuarı düzenleniyor. Ülkemizde 2006 yılından başlayan, Contemporary İstanbul istikrarlı bir şekilde devam ederken, sanat fuarlarının çoğalması değerli bir gelişme elbette. Demos Fuarcılık bu alanda üç farklı şehirde gerçekleştirdiği sanat fuarları ile önemli bir açığı kapatmak içi çalışıyor. Sanat eserlerinin sergilenmesi; koleksiyonerler ile sanatçılar arasında köprü kurulmasında kritik bir role sahip. Bu fuarlar, sanatseverlere ise ulusal ve uluslararası sanat platformundaki yenilikçi ve heyecan verici sanat eserleri ve akımları hakkında bilgi edinme fırsatı sunuyor. Fuarlar sayesinde koleksiyonerler, küratörler ve sanatçılar bir araya geliyor, yeni iş birlikleri ve projeler için zemin hazırlanıyor. Sanat fuarlarının sanat dünyasındaki yerini ve öneminiDEMOS Fuarcılık sahibi Sebahattin Aslan ile konuştuk.
YAKIN'DAN
Ankara’da 1988 yılında doğan Muhammet Oğuzhan Yalçın, ilk orta ve lise eğitimini Konya’da tamamlıyor. İstatistik ve İşletme bölümlerinden mezun oluyor. 2014 Yılından bu yana Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İstatistik bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışıyor. Üç farklı mahlasla edebiyat dergilerinde öyküleri yayınlanıyor. Kendi ismiyle Bulanık ve Ecinniler dergilerinde öyküleri yayınlanıyor. Gri Yayınevi’nden çıkan ilk romanı “Varoluşun Absürt Manzaraları” insanca varolmak meselesi üzerine sorgulamalara kapı açıyor. Azraili başkarakter olarak seçen yazar, onun insanların arasına karışmasından sonra, dünyanın çürümüşlüğüne hayretle şahit oluşunu belki de hiç bakılmamış bir gözden anlatıyor. Dünyanın adaletsizliğini, çıkarlar kazanı olduğunu, kötülüklere gebe bir sistemin kendi kendini nasıl beslediğini gözler önüne seriyor.. İlk romanıyla birlikte bir de öykü kitabı geliyor, “Kara Kışın Tam Ortası”. İnsan ilişkileri, hayatın zorlukları, doğanın döngüsü ve varoluşsal sorgulamaları, kara kışın tam ortasında yapıyor Yalçın. İnsanın dışındaki her şeyle olan ilişkilerinin derinliğine indiği gibi, daima kendini keşfetme çabasıyla uğraşıyor. Günümüzde sorgulanmaya başlayan aile ve arkadaşlık gibi kavramların üzerine kafa yoruyor. Muhammet Oğuzhan Yalçın sorgulamalarına edebiyat alanında da devam ediyor. Karakterlerini sorguluyor, karakterleri onu sorguluyor. Okuru sorguluyor ve en sonunda okur onu sorguluyor. Bu ilişkiler yazınla okur arasında kocaman farklı bir dünya yaratıyor, okumaya doyulmayan.
RESSAM HASBİYE BALKAN
Ressam Hasbiye Balkan Ayla Selışık Tamar, 1 Ekim 1987 Tarihinde Yeni Asır Gazetesindeki köşesinde, tarihe karışmış bir nezaketle her cümlesine “efendim” diye başlayan, çabalarını, elde ettiği başarıları öğrenince gözünde kocaman bir deve dönüşen mini minnacık bir kadını anlatmış. Bir kulübe bağışladığı resimlerini teslim etmek amacıyla Tamar’ı Güzelyalı’daki evine davet eden seksen beş yaşındaki bu dev kadın, İzmir’in ilk kadın ressamı, Osmanlının da ilk kadın ressamlarından Hasbiye Balkan.
NOTRE DAME KATEDRALİ
Nisan 2019'da Notre Dame Katedrali'nı kasıp kavuran yangın, yakın Fransız tarihinin en sarsıcı olaylarından biriydi. Birçok insanı derinden etkiledi. Fransa’daki eğitim senelerimde bu büyük gotik anıtın önünden otobüsten izlerdim. Devasa ikiz çan kulelerine hayranlıkla seyrederdim. Televizyondan yangını izlerken bu muhteşem anıttan çıkan dumanların ve ardından çatıdan patlayan alevlerin görüntülerini dehşet içinde izledim. 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi binalarının çöktüğü anları anımsamama neden oldu. 2010’da İstanbul Haydarpaşa yangınında hissettiğim bir tedirginliği yeniden yaşıyordum. Tüm bu gibi benzer anıtlar dünya kültürünün ve tarihin sembolleri olmalarının ötesinde, insanlık için sonsuzluk ifadesi taşımalarının ötesinde toplumun hafızasında yer etmiş anıtlardır. Yapım tarihleri ve geçirdikleri restorasyon çalışmaları düşünüldüğünde mimari serüvenlerinin iniş çıkışlarla, muhtelif yıkımlar ve inşaatlarla, yeniden doğuşlarla dolu olduğunu görürüz. Bu açıdan zamansızlık ifadesi taşırlar.
AYŞEGÜL MUTFAKTA VE KERAMİKOS
Ayşegul Mutfakta ve Keramikos Bu ayın sohbet konuklarım oldukça özel insanlar. Ayşegül ve Kerem Alsan... Urla'nın gastronomi ve sanat dünyasının üyeleri... Keyifli, bilgi dolu bir sohbet oldu. Buyursunlar efendim!
E-DERGİ
İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Mart/Nisan 2025 sayısında neler vardı göz atın!